Öldükten Sonra Bile Sevap Kazandıran 3 Amel
Hayatımız boyunca yaptığımız her iyilik, ölümden sonra da bizim için bir ecir kaynağı olabilir. İslam dininde, vefat ettikten sonra bile sevap kazandırmaya devam eden 3 özel amel vardır: sadaka-i cariye, faydalı ilim ve salih bir evlat yetiştirmek. Peki, bu ameller neden bu kadar önemli ve nasıl bir sevap kapısı aralar? Gelin, bu konuyla ilgili ayrıntılara bakalım.
Öldükten Sonra Sevabı Devam Eden 3 Güzel Amel
İsmail Hakki Bursevi, Ruhul-Beyan Tefsiri'nde şöyle anlatıyor: Şüphesiz insan ölünce ameli kesilir. Ancak şu üç şeyden birini yapmışsa, ecir ve sevabı devam eder:
Birincisi: İnsanın malıyla yapmış olduğu hayır hizmetleri. Mesela mescidler, köprüler, nöbet kuleleri, vakıflar bırakmak ve diğer hayır işleri. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.)'in "İnsan ölünce, üç kişi dışında kalanların ameli kesilir" hadisinde işaret ettiği "sadaka-i cariye" buna işaret etmektedir.
İkincisi: Üstün bir ahlâk ürünü olan ilim gibi, insanların yararlanacağı şeyler. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in "Kendisinden yararlanılan ilim" sözüyle işaret ettiği şey budur. Bu söz geneldir ve yazarak geride bıraktığı eserleri, şer'i ilimleri ve bunların metotlarını öğretmesi gibi konuları içerir. "Yararlı ilim" sınırlamasıyla yararsız ilimler dışarıda bırakılmış oluyor. Çünkü başkalarının da faydalanması gereken ilmi öğretmeyen kimse için bir mükafat olmayacağı gibi, yararsız ilmin de faydası yoktur.
Üçüncüsü: Kişinin kendisinden olan çocukları. Nitekim hadiste: "Kendisi için dua edecek salih bir çocuk" ifadesi bu gerçeği vurguluyor. Hadiste, "çocuk" kelimesi "salih" kelimesiyle kayıtlanmıştır. Çünkü salih olmayan çocuk dolayısıyla bir ecir kazanılmaz. Ancak, çocuk sahibi olmaktaki niyeti iyi ise, çocuğunun günahı dolayısıyla babaya bir sorumluluk yüklenmez. Hadiste "dua"dan söz edilmesi, bir kayıt değil, aksine çocuğu babasına dua etmeye teşviktir. Çocuk babası için dua etsin veya etmesin, iyi amel işleyen birisi olması halinde işlediği amelin sevaplarından babasına da yazılır. Bir kimsenin diktiği ağacın meyvesinden yiyenlerin, o kişiye dua etsin veya etmesin, yaptığı bu hayırdan dolayı mükafatını alacak olması gibi... Bu durum anne için de geçerlidir.
Eğer Hz. Peygamber'in bu hadisiyle, "Kim güzel bir çığır açarsa, bunun ve bununla amel edenlerin ecri, kıyamete dek kendisinindir" ve "Kim ölürse, ameli kapanır. Ancak Allah yolunda nöbet tutan kimse müstesna, çünkü onun ameli kıyamete dek artar" hadisleri arasını nasıl cem etmek gerektiğini soranlara şöyle cevap veririz: Açılan çığır, yararlanılan ilimle aynı kategoridedir. Nöbet tutan kimse ile ilgili hadis ise, Allah yolunda nöbet tutan kimsenin hayattayken gönderdiği amelin sevabının, kıyamete kadar artacağı anlamına gelir. Fakat ilk hadiste sözü edilen üç kişiyle ilgili durum, vefatlarından sonra meydana gelen amelleriyle ilgilidir. Çünkü bunların amelleri kesilmez. Sonradan yapılan amellerin sebebi bu ilk kimselerdir. Dolayısıyla bundan doğacak olan sevap da kendilerine ulaşacaktır.
Ayrıca bknz: Haset ve Çekememezliğin Acı Sonuçlarını Anlatan İbretlik Bir Hikaye
Kaynak:
İsmail Hakki Bursevi, Ruhul-Beyan Tefsiri, Cilt 1, Damla Yayınevi, İstanbul.