Bakara suresinde inkarın psikolojisi ve Yahudilerin tutumuyle ilgili ayetlerin yorum ve tefsiri
Kur’an-ı Kerim’de Bakara suresi 91-93. ayetlerde Yahudilerin Kur’an’ı inkar etmeleri, sadece bize indirilene inanırız demeleri, Musa döneminde buzağıya tapmaları ve bağınıza Tur dağını indireceğiz korkusuyla emirleri dinlemelerine rağmen inkar etmeleri anlatılıyor. Bakara suresi 91-93. ayetlerin meali, tefsiri ve farklı tefsirlerde yer alan yorumlarına bakalım.
Bakara suresi 91-93. ayetlerin meali, tefsiri ve yorumu
Aşağıda Bakara suresi 91-93. ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde yer alan meali ve Elmalılı tefsiri ile birlikte İsmail Hakki Bursevi, Kadı Beydavi, Mukatil bin Süleyman ve Muhammed Esed tefsirlerinden yer alan yorumlar yer alıyor.
İlk önce ayetlerin mealine bakalım.
Bakara suresi 91-93. ayetlerin meal-i şerifi
91- Onlara, "Allah ne indirdiyse ona iman edin." denildiği zaman, onlar "Biz kendimize indirilene iman ederiz." derler ve ondan başkasını inkar ederler. Oysa yanlarındaki Tevrat'ı tasdik eden gerçek vahiy odur. Onlara de ki; "Peki madem gerçek mümin sizsiniz de ne diye daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?
92- Celalim hakkı için Musa size belgelerle gelmişti de onun arkasından tuttunuz o buzağıya tapınız. Siz işte o zalimlersiniz.
93- Bir zamanlar size, "Verdiğimiz kitaba kuvvetle sarılın ve onu dinleyin." diye Tur'u tepenize kaldırıp misakınızı aldık. (O yahudiler): "Duyduk, dinledik, isyan ettik." dediler, kafirlikleri yüzünden o danayı yüreklerinde besleyip büyüttüler. De ki, "Eğer siz mümin kimseler iseniz, bu imanınız size ne çirkin şeyler emrediyor! (Yazır, s 348)
Önceki ayetler: Bakara suresinde Yahudi ve kafirler için lanet ve azap vardır diyen ayetlerin yorum ve tefsiri
Allah’ın indirdiği bütün kutsal kitaplara iman emri
«Onlara: 'Allah'ın indirdiklerine iman edin' denildiğinde: 'Biz sadece bize indirilene iman ederiz' derler.» Hz. Peygamber'in ashabı, Medine ve çevresindeki yahudilere, Allah'ın indirdiği bütün kitaplara iman edin dediklerinde, bunlar: "Biz, bize indirilen Tevrat'a ve İsrailoğullarından olan peygamberlere indirilenlere iman etmeye devam edeceğiz" derler. «Ondan sonra geleni», kendilerinden olmayan peygamberlere indirileni «inkar ederler. Halbuki o», yani daha sonra gelen o kitap «ellerindeki Tevrat'ı tasdik eden» onu onaylayan «hak bir kitaptır.» Gerçek anlamda "hak" adına layık olan, bu kelime mutlak anlamda kendisi için kullanılan kitaptır. Burada yahudilerin sözleri reddedilmektedir. Çünkü Tevrat'a uygun olanı inkar etmeleri aynı zamanda onların Tevrat'ı da inkar etmeleri demektir.
Kur’an Yahudilere “Allah'ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?” soruyor
Daha sonra onlara, Tevrat'a inandıkları iddiasında oldukları halde bizzat Tevrat'taki yasağa rağmen niçin peygamberleri öldürdükleri sorusu yöneltiliyor: «Ey Muhammed! De ki:» Burada, Allah tarafından yahudilerin söz ve davranışlarındaki çelişkiler ortaya konularak Hz. Peygamber'in şöyle demesi istenmektedir: «'Eğer müminseniz daha önce Allah'ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?'» Siz, eğer iddia ettiğiniz gibi Tevrat'a inanıyorsanız, bundan önce neden peygamberleri öldürüyordunuz. Oysa Tevrat'ta da bu haramdır. (Bursevi, s. 195)
Ayetin ilk muhatapları Hz. Peygamber devrindeki Yahudilerdir ve onlar herhangi bir peygamber öldürmemişken, bunun kendilerine isnadı, bunların ecdadlarının fiili olup, onların da bu hale razı bulunmalarından ve ellerinden gelse Hz. Peygamber'i öldürmek istemelerindendir. (Beydavi, s. 167)
Tur dağı ile İsrailoğullarının ezileceği ile ilgili ayet
"Hani sizin misakınızı ahzetmiş (yani, siz Yahudilerden Tevrat'ta, Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceğinize, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, kitaplara ve nebilere iman edeceğinize dair söz almış) ve Tur'u fevkinize kaldırmıştık (yani, Tevrat'ı kabul etmedikleri için Musa (a.s.)'nın, 'Rabbim! Kulları kitabını kabul etmediler ve emrine isyan ettiler' diye şikayette bulunması üzerine, Allah da meleklere ve Cebrail'e, Arz-ı Mukaddes'teki bir dağı başlarının üzerine kaldırmalarını emretmiş, dağ kendileri ile sema arasını kapatmıştı).
Musa (a.s.) İsrailoğulları'na, 'Tevrat'ı kabul etmeyecek olursanız, bu dağ üzerinize bırakılacak, başlarınızı ezecek' demişti. Onlarla dağ arasında bir mil kadar mesafe bulunuyordu. Onlar bu hali görünce Tevrat'ı kabul ettiler. İşte, 'Hani biz dağı üzerlerine bir gölgelik gibi çekip kaldırmıştık da onu üstlerine düşecek sanmışlardı' (el-A'raf, 7/171) buyruğu bunu anlatmaktadır." (Mukatil, s. 104)
Tabii Tur dağı ile ezilme korkusu ile emirleri dinledik deseler de ardından bu emirlere karşı gelirler ve “duyduk ve istan ettik” derler.
“ İşittik ve isyan ettik” geçen ayet
"Hani, Tur'u üstünüzde kaldırıp sizden kesin söz almıştık:
'Size verdiğimize (Kitab'a) sımsıkı sarılın ve ona kulak verin.'
Onlara şöyle dedik: 'Tevrat'ta size emredilenleri ciddiyetle yapın, uygulamak niyetiyle kulak verin.'
Onlar ise, 'İşittik ve isyan ettik' dediler.
Sözünü işittik, emrine isyan ettik, dediler.
İnkarları yüzünden buzağı sevgisi onların kalplerine sindirildi.
Nasıl ki boya kumaşa sinerse, içilen şey bedenin her tarafına yayılırsa, buzağı muhabbeti onların dem ve damarlarına kadar işledi."
«De ki: 'Eğer müminseniz, imanınız size ne kötü bir şey emrediyor!'» Hz. Peygamber'in çağdaşı yahudileri kınamak için de ki: "İddia ettiğinize göre size indirilen Tevrat'a imanınız size ne kötü şey emrediyor." Burada emrin imana isnadı sırf onlarla alay etmek içindir. Eğer gerçekten Tevrat'a inanıyorsanız, o zaman Tevrat sizin işlemekten olduğunuz bu iğrençlikleri doğru bulmaz. Dolayısıyla siz kesinlikle Tevrat'a inanmıyorsunuz. Çünkü bir kimse eğer inandığını ileri sürüyorsa, davranışlarının söylediklerini tasdik etmesi gerekir. Aksi takdirde o kimse mümin olamaz. (Bursevi, s. 197)
Kaynaklar:
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Cilt 1, Azim Dağıtım, İstanbul.
İsmail Hakki Bursevi, Ruhul-Beyan Tefsiri, Cilt 1, Damla Yayınevi, İstanbul.
Kadı Beydavi, Muhtasar Beydavi Tefsiri, Cilt 1, Çev: Şadi Eren, Selsebil Yayınları, İstanbul, 2011.
Mukatil bin Süleyman, Tefsir-i Kebir, Çev: M. Beşir Eryarsoy, Cilt 1, İşaret Yayınları, İstanbul, 2006.