Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir (Bakara, 2/6) – Meal ve tefsiri

Bakara Suresi 6-7. ayetlerin meal ve tefsiri


Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah Bakara suresinde ilk önce müminlerin nasıl olduğunu açıklıyor. Ardından ise bu iki ayetle de müşrikleri anlatıyor. Kalplerin mühürlenmesi, gözlerine perde inmesi ve büyük bir azap çok korkunç bir akıbettir.

Bakara Suresi 6-7. ayetlerin meal ve tefsiri

Elmalılı Hamdi Yazır, İsmail Hakki Bursevi, Kadı Beydavi ve Muhamed Esed meal ve tefsirlerinde Bakara Suresi 6-7. ayetlerin izahına bakalım.

Bakara Suresi 6-7. ayetleri Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde

Meal: “Şu muhakkak ki inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir. Onlar inanmazlar. Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir de perde vardır. Ve büyük azab onlaradır.” (Bakara, 2/6-7)

Açıklaması: Ayet, “inkar ederler” ifadesine dikkat çekerek başlıyor. Elmalılı Hamdi Yazır da tefsirinde iman ve küfrün ne olduğunu açıklıyor.

İman nedir? - İnkar (küfür) nedir?

“Özetle iman, tevhid tertibiyle bütün inanılacak şeylere bölünmez bir bağlılıkla uymak; küfür de onlardan birinin bile olsun, bulunmamasıdır. Yani küfür için iman edilecek şeylerin hiç birine inanmamak şart değildir. Birine veya bir kısmına inanmamak da küfürdür. İman, bir bütünlüğü gerektirir. Küfür ise onun tersi olduğundan, bir kısmı inkar ile vaki olur.” (s. 192)

Kafir kimdir?

“Artık onlar kendiliklerinden; kendi istek ve arzularından, şahsi ve nefsi gayelerinden başka hiçbir şeye dönüp bakmazlar. Gerçeği anlamak için yaratılmış olan o kalplerin bütün faaliyet ve yetenekleri nefse ait arzularla boğulmuş, isterse gelecekteki menfaatleri adına olsun, kendilerinden şimdiki isteklerinden başka gayba ait gerçeklere karşı inat ile kaplanmışlar, onlar "Öğüt alacak olanın, öğüt alacağı kadar bir süre sizi yaşatmadık mı?" (Fatır, 35/37) ayeti gereğince Allah Teala'nın verdiği düşünme devresini tamamlamışlar ve artık küfür, onların tam ortaya çıkmış kazançları, huyları ve ikinci yaratılışları olmuştur. Onlar ne hakikatı, kalp gibi nefse ait delilleri, ne de Kur'an gibi daima açık manevi ve akli bir mucizeyi düşünürler ve hatta ne dinlerler, ne dinlemek isterler, bilmek işlerine gelmez, bilseler de kabul etmezler.” (s. 195)

Kalbin mühürlenmesine hadiste örnek

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hadislerinde şu mealde buyurmuştur ki: "Günah ilk defa yapıldığı zaman kalpte bir siyah nokta yani kara bir leke olur. Eğer sahibi pişman olur, tevbe ve istiğfar ederse kalp yine parlar. Etmez de günah tekrarlanırsa, o leke de artar, sonra arta arta bir dereceye gelir ki, leke bir kılıf gibi bütün kalbi kaplar ki Mutaffifin suresinde “Hayır, onların işleyip kazandıkları şeyler, kalplerinin üzerine pas tutmuştur. " (Mutaffifin, 83/14) ayetindeki “rayn" da budur. Bu hadis gösteriyor ki, günahlar devam ettikçe kalpleri bir kılıf gibi kaplar. İşte o zaman bu “hatemellahü alâ kulûbihim” (Allah kalplerini mühürlemiştir) ayetinde buyurulduğu gibi Allah tarafından mühür ve baskı yapılır. O salgın leke o kalbe basılıp tabedilir. Başlangıçta aharlı parlak bir yazı kağıdı üzerine dökülmüş, silinmesi mümkün olan bir mürekkep gibiyken, bundan sonra matbu ve silinmez bir hale gelir. Diğer bir deyişle, alışkanlıkla bir ikinci huy olur. Ne silinir, ne çıkar ve o zaman ne iman yolu kalır, ne de küfürden kurtulmaya çare. Bu mühürleme ve baskının kazanılması kuldan, yaratılması Allah'tandır. Şu halde burada hatm (mühürleme)in Allah'a isnadı, akil mecaz değil, Ehl-i sünnet'in anladığı gibi hakikattir ve cebir (zorlama) yoktur. (s. 196)

“Allah Teala bu gibi kafirlerin iman etmiyeceklerini bildiği halde yine iman ile sorumlu tutmuştur.” (s. 197)

Bakara Suresi 6-7. ayetlerin meal ve tefsiri


Bakara Suresi 6-7. ayetler İsmail Hakki Bursevi’nin Ruhul-Beyan Tefsiri’nde

Meal: “İnkâr edenlere gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir. Onlar inanmazlar. Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinde de perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.” (Bakara, 2/6-7)

Açıklaması: “Şöyle bir soru da akla gelebilir: Madem ki Allah, bunların inanmayacaklarını biliyordu, o halde niçin Hz. Peygamber'e onları davet etmesini emretti? Kesin olarak iman etmeyeceği bilinen kimseyi uyarmanın yararı, ileride delil ile susturulmaları içindir. Bilindiği gibi yüce Allah, Hz. Musa'yı, İslâm'a davet etmesi için Firavun'a göndermişti. Fakat Firavun'un iman etmeyeceğini de biliyordu. Nitekim Allah şöyle buyuruyor: "Müjdeleyici ve sakındırın olarak peygamberler gönderdik ki, insanların peygamberlerden sonra Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın!'' (Nisâ: 165) Yine Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Eğer biz bundan önce onları bir azab ile helak etseydik, muhakkak ki şöyle diyeceklerdi: Ya Rabbi! Bize bir elçi gönderseydin de, şu aşağılığa ve rüsvaylığa düşmeden önce âyetlerine uysaydık.” (Tâ-Hâ: 134)” (s. 73)

Teysir adlı eserde belirtildiğine göre bu âyette “kalbler”, “kulak” ve “gözlerden” söz edilmiştir. Çünkü hitap, hakkı anlatmak açısından bu üç organın kullanılmasıyla sağlanır. Nitekim Allah Kur’an’ın birçok yerlerinde, "akletmiyor musunuz?”, "Görmüyor musunuz?" ve "işitmiyor musunuz?" buyurmaktadır. (s. 76)

Bakara Suresi 6-7. ayetlerin meal ve tefsiri


Bakara Suresi 6-7. ayetler Beydavi Tefsiri’nde

“Şüphesiz o inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, iman etmezler.” (Bakara, 2/6)

İnatçı kafirler

“İnzar, korkutmaktır. Burada murat, Allah’ın azabından korkutulmalarıdır. Hz. Peygamber hem müjdeleyici hem de uyarıcı olarak gönderilmişken, burada sadece uyarmakla alakalı durum nazara verildi. Çünkü azap ile uyarmak kalpte daha etkili ve nefiste daha müessirdir. Zira zararı def etmek, menfaat celbetmekten daha önce gelir. Durum böyleyken uyarı bunlara fayda vermiyorsa, müjdelemenin fayda vermeyeceği hayli hayli aşikârdır.” (s. 53)

Bakara Suresi 6-7. ayetlerin meal ve tefsiri


Bakara Suresi 6-7. ayetler Muhammed Esed meal-tefsirinde

Meal: “UNUTMA Kİ hakikati inkara şartlanmış olanları uyarıp uyarmaman onlarca birdir: inanmazlar. Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerinin üzerinde de bir perde vardır; dehşet verici bir azap beklemektedir onları.” (Bakara, 2/6-7)

Açıklaması: Çok sık karşılaşılan el-kâfirûn (“hakikati inkar edenler”) terimine karşılık, ellezîne keferû ifadesinde geçmiş zaman kipinin kullanılması, bilinçli bir niyetin varlığını gösterir. Bu sebeple, en uygun karşılık olarak, “hakikati inkara şartlanmış olanlar” şeklinde çevrildi. Bu çeviri, birçok müfessir, özellikle de Zemahşerî tarafından (ki bu ayeti yorumlarken, “küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler” ifadesini kullanır) desteklenmektedir. Kur’an'ın başka bir yerinde bu insanlar, “kalpleri olup da gerçeği kavrayamayan, gözleri olup da göremeyen, kulakları olup da işitemeyen”ler (7:179) olarak anılırlar.

Bâtıl inançlara inatla sarılan ve hakikatin sesini dinlemeyi reddeden kişinin zamanla hakikati kavrama yeteneğini kaybedeceği ve “böylece, sonunda kalbinin mühürlenmiş olacağı" (Râğıb) şeklindeki İlahî kanuna bir atıf. Bütün tabiat kanunları Allah tarafından vaz'edildiğinden -ki bunlara bir bütün olarak sünnetullâh (“Allah'ın kanunu”) adı verilir- bu “mühürleme” Allah'a izafe edilmektedir; oysa bu, insanın hür tercihinin sonucudur, bir “önceden takdir edilme” değildir. Aynı şekilde, bu dünyadaki hayatları sırasında hakikate karşı bilerek kör ve sağır kalmış olanlar için öteki dünyada hazırlanmış olan azap da, onların hür tercihlerinin tabii bir sonucudur; tıpkı öteki dünyadaki mutluluğun, insanın dürüst ve erdemlice davranarak iç aydınlığı ve huzuru elde etmeye yönelmesinin bir sonucu olması gibi... Kur’an'da Allah'ın “mükâfaat”ına ve “ceza’’sına yapılan atıflar bu şekilde anlaşılmalıdır. (s. 50-51)


Kaynaklar:

Kadı Beydavi, Muhtasar Beydavi Tefsiri, Cilt 1, Çev: Şadi Eren, Selsebil Yayınları, İstanbul, 2011.

İsmail Hakki Bursevi, Ruhul-Beyan Tefsiri, Cilt 1, Damla Yayınevi, İstanbul. 

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Cilt 1, Azim Dağıtım, İstanbul.

Muhammed Esed, Kuran Mesajı Meal-Tefsir, Çev: Cahit Koytak, Ahmet Ertürk, İşaret Yayınları, İstanbul, 2015.


Next Post Previous Post
No Comment
Add Comment
comment url