Süleyman (a.s.)'ın Sihirle İtham Edilmesi ve Kur'an'ın Gerçeği Ortaya Çıkarması

Süleyman (a.s.)'ın Sihirle İtham Edilmesi ve Kur'an'ın Gerçeği Ortaya Çıkarması

Hz. Süleyman (a.s.), tarihin en büyük peygamberlerinden biri olarak tanınırken, ona atılan sihir iftirası, yüzyıllar boyunca insanların zihinlerini meşgul etmiştir. Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirine göre, Bakara Suresi’nin 102. ayeti, bu iftiraların asılsız olduğunu ve şeytanların insanları kandırma çabalarını gözler önüne seriyor. Kur'an, Süleyman (a.s.)'ın masumiyetini ve peygamberliğini vurgulayarak gerçeği ortaya çıkarır. Bu yazıda, Kur'an'ın bu konuda nasıl bir duruş sergilediğini ve Süleyman (a.s.)'a atılan iftiraların ardındaki gerçekleri ele alacağız.


Elmalılı Hamdi Yazır’ın Bakara Suresi Tefsirinde Süleyman (a.s.) ve Sihir İftirası

Bakara Suresi’nin 102. ayeti mealinde "Tuttular da Süleyman mülküne dair şeytanların uydurup izledikleri şeylerin ardına düştüler. Halbuki Süleyman inkâr edip kâfir olmadı, lakin o şeytanlar kâfirlik ettiler; insanlara sihir öğretiyorlardı" ifadeleri yer alıyor. 

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili tefsirinde ayetin bu kısmını yorumlarken şu açıklamalara yer veriyor:

Tefsircilerin birçoğunun rivayetlerine göre: Süleyman (a.s.)'ın mülkünde fitne zuhur edip, hükümetini yitirdiği zaman, insan ve cin şeytanları pek azıtmış, dinsizlik çok ileri gitmişti. Fitneyi çıkaran ve daha sonra Süleyman (a.s.)'a mağlup düşen ve onun emrine girip, hükmüne tabi olan bu şeytanlar "Sad Suresi"nde, "benna', ğavvas ve aherin" (Sad, 38/37-38) namıyla üç ayrı sınıf olarak gösterilmiştir (Anılan ayetlerin tefsirine bakınız). Demek ki, bunlar içinde birtakım desiseci sanatkârlar da vardı. Vahiy kaynağından uzak olan bu şeytanlar, meydana gelen ve gelecek olan olaylar hakkında kulak hırsızlığı ile birtakım bilgiler edinirler ve bu bilgilerin her birine yüzlerce yalan ve pislik karıştırarak gizli gizli yaymaya çalışırlardı. Bu işlere alet etmek için kahinleri seçerler ve onlara çeşitli telkinlerde bulunurlardı. Bu cinlerin bazı haberleri doğru çıktıkça kahinler bunlara güvenir, ancak onlar bunun yanında binlerce yalan dolan da yayarlardı. Derken bu kahinler, bu bilgileri kaleme aldılar, bu konularda kitaplar yazdılar. Cin çağırma, sihir yoluyla gönül çelme hakkında türlü türlü sihir ve efsun (büyü) kitapları meydana getirdiler. Bu arada geçmiş ve gelecek olaylar hakkında habere benzer efsaneler, masallar, yalanlar ve dolanlar yaydılar. Tarih olayları ve gerçekleri tahrif ederek, halkın duygu ve düşüncelerini yanlış yollara sevk edecek hurafeler yayınladılar ve bunlar arasına bazı bilimsel gerçekler ve hikmetli sözler karıştırarak, konuları çok kötü bir şekilde istismar ettiler. Bu suretle "cinler gaybı biliyor" diye birtakım kanaatler genellik kazandı. Bu şeytanların yalan ve dolanları yüzünden fitne çıktı. Hz. Süleyman'ın hükümdarlığı ve devleti bir müddet elinden çıktı. Nihayet Allah'ın izni ve yardımıyla Süleyman Aleyhisselam bunlara galip geldi ve üstünlük sağladı. Hepsini hükmü altına alıp, tam anlamıyla kendisine bağlı olarak birtakım hizmetlerde kullandı ve o zaman bütün bu kitapları toplatarak tahtının altında bir mahzene kapattı.

Ayrıca bakınız: Yahudilerin Cebrail’e düşmanlığı: Bakara suresi 97-98. ayetlerin yorum ve tefsiri

Süleyman (a.s.)'ın Sihirle İtham Edilmesi ve Kur'an'ın Gerçeği Ortaya Çıkarması

Hz. Süleyman'ın vefatından bir müddet sonra hakikati bilen âlimler de kalmayınca, şeytanlardan insan suretinde birisi çıkıp, "Ey insanlar! Bilmiş olunuz ki, Süleyman b. Davud, bir peygamber değil de bir sihirbaz idi. Cinleri, şeytanları, rüzgârları hep sihirle büyüler ve kullanırdı. O neye erdi ise hep sihir bilgisi sayesinde erdi. İnanmazsanız, sakladığı kitaplarını bulur, anlarsınız." dedi. O kitapların saklı olduğu yeri gösterdi. Orayı açtılar, gerçekten de birçok kitap çıkardılar. O kitaplar sihir ve efsane kitapları idi. Bunun üzerine "Süleyman sihirbazmış, hükümetini sihir ile idare edermiş." diye yalan ve iftiralar yayılmaya başladı.

Diğer bazı müfessirlerin rivayetine göre, bu kitaplar Hz. Süleyman'ın vefatından sonra hazırlanıp oraya konmuş, birçoğunun üzerine Asaf b. Berhiya'nın ismi çoğaltılıp yazılmış, yayınlanmış ve onun eseriymiş gibi sahte imzalar atılmış. "Süleyman'ın hükümranlığı ve devleti, şeytanların uydurup ortaya sürdükleri şeylerin ardına düştüler." ifadesi bütün bu şeytanlıklara işaret etmektedir. Zaten Mısır'dan beri İsrailoğulları arasında sihir ve hokkabazlık bilinirdi. Ancak durum bu sefer bambaşka bir renk almıştı: Bir taraftan siyasi ve ictimai entrikalarla Süleyman (a.s.)'ın devleti aleyhine işletilmiş, diğer taraftan onun dünyayı hükmü altına alışı, bu sihir ilmi sayesinde gerçekleşmiştir diyerek, yine onun namına iftira edilerek sihir teşvik edilmeye çalışılmıştır. O derece ki, daha sonra gelen İsrailoğulları, ona bir peygamber değil de çok iyi sihirbaz olan bir hükümdar gözüyle bakmışlardır. Bundan dolayıdır ki, İsrailoğulları özellikle devletlerini kaybettikten sonra, diğer milletler arasında gizli yollarla bu çeşit yayınları teşvik ve terviç etmekten ve hüner şeklinde sihirbazlıkla meşgul olmaktan geri kalmamışlardır.

Ne zaman ki, Tevrat'ın haber verdiği şekilde bekledikleri son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) gelip, Tevrat'ın aslındaki bilgi ve ilkeleri söz konusu etti, o zaman dönüp kendisiyle mücadeleye tutuştular. "Nübüvvet yoluyla buna itiraz edemeyiz, bununla başa çıkamayız, biz ne yapsak Cebrail kendisine haber veriyor." dediler ve Cebrail'e düşman oldular. Tevrat'ı da büsbütün arkalarına atarak sihir ve iftira yoluna saptılar, bu şeytanca eserlere uymak suretiyle, "Süleyman, Muhammed'in dediği gibi bir peygamber değildi, sihirbaz bir hükümdardı, fakat yaptığı sihirleri mucize gibi gösterirdi." diye ona iftiralar ettiler. Buna göre Hz. Süleyman'ın (haşa) kâfir olması lazım geliyordu. Çünkü sihrin bu derecesinin küfür olduğunda şüphe yoktur. Halbuki Süleyman kâfir değildi, fakat önce ve sonra ona sihirbaz diyen o şeytanlar kâfir oldular. İnsanlara sihir öğretiyor, sihir talim ederek yoldan çıkarıyorlardı. Ayetin bu kısmı, sihir öğretmenin küfür olduğunu göstermektedir.


Next Post Previous Post
No Comment
Add Comment
comment url